Vatan Mersiyesi

Âh yaktık şu mübârek vatanın her yerini
Saçtık eflâke kadar dûdunu, âteşlerini 
Kapadı gözde olanlar çıkacak gözlerini 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Kendimizden neden olduk bu kadar me’yûs 
Gidelim dâdına Allah için ehl-i nâmûs 
Sönüyor şem-i emel işte kırıldı fânûs 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vardı tâ Ka’be’ye Zemzem gibi hûn-âb akıyor 
Yerdeki hûn-ı şehîdânı bu hasret yakıyor 
Yine erbâb-ı hevâ seyrine çıkmış bakıyor 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini… 

Serilip hâk-i hakarette vatan can veriyor 
Yetişin son nefesimdir gelin imdâda diyor 
Sevgili vâlidemiz âkıbet elden gidiyor 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Bu vatandır dağıtan âleme ilm ü edebi 
Bundadır Beyt-i Harem, Mescid-i Aksâ-yı Nebî 
Ne belâ çektik ise hep bu vatandır sebebi 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini… 

Vatanı çiğnedi geçti vatanın ağyârı 
Merhamet kaldı sana İki Cihân Hünkârı 
Gidiyor sevgili Kur’ân’ını hıfz et bâri 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Düşünün rûz-i zuhûrundaki şânlı demini 
Doldururken şühedâsı bu fenâ âlemini 
Tutacak bir çocuğu kalmadı mı mâtemi 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Beslemişken bu kadar âdemi ihsânı ile 
Gitti bî-çâre vatan ağlayarak şânı ile 
Yaz bu mersiyyeyi tâşa şühedâ kanı ile 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Silmedik bunca yetîmin gözünün yaşlarını 
Taşa topraklara sürdük o güzel başlarını 
Vatanın bağrına vurduk vatanın taşlarını 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Bir zaman âlem-i ikbâlde sultân olduk 
Câmi’-i âlem idik şimdi perîşân olduk 
Âh bir kan içenin keyfine kurbân olduk 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vatanın nekbetine, derdine can mı dayanır 
Düşmanın görse gözü yâre gibi kan boşanır 
Bu kadar zulmden insan değil İblîs utanır 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Gidiyor âhirete âh ederek şanlı vatan 
Yalınız kaldı tesellî bize bir pâre kefen 
Hıfzı uğrunda denizler gibi kan dökmüş iken 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Iyd kurbânı mıdır kesdiğimiz kurbanlar 
Ka’be’yi yıkmak için mi dökülür hep kanlar 
Müslümân’ım diyene rahm ediyor şeytânlar 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Hûn-i ma’sûm-i şühedâyı görün çıktı dize 
Bakın Allah için insâf ile târîhimize 
Bu hakaret, bu ezâ lâyık olur muydu bize 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Yalınız bir küçücek kızlar imiş evlâdı 
Onların kanı idi girye-i istimdâdı 
Girmedi âh kulağına yine feryâdı 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Ey vatan genç idin eyvâh tükendin bittin 
Bizi hâinlere, nâ-merdlere muhtâc ettin 
Bunca öksüzlerini kimlere koydun gittin 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Bu felâket yakışır mı yüreği dağlılara 
Hançer-i zulm urulur mu bu eli bağlılara 
Tepelettin bizi yâ Rab Karadağlılara 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Eyledik kesbimize hep vatanı sermâye 
Biz bu hizmetle mi geldik bu fenâ dünyâye 
Yüzümüz kalmadı Allah’a da istid’âye 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

İşte can verdi vatan, dînine, hürriyyetine 
Buyurun kanlı musallâya Hudâ hurmetine 
Hakk’a karşı duralım er kişi niyyetine 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Kimdir iclâlini, tekbîrini âyîn edecek 
Kabirde dîninin a’dâsı mı telkin edecek 
Şu mübârek vatanı kalmadı tekfîn edecek 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Ne mürüvvet dile bizden, ne vefâ ümmîd it 
Ey vatan, yârelerin tiftiğini kendin dit 
Göğsünü bağrını aç mahkeme-i mahşere git 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vatan evlâdına Moskof gibi rahm etmediler 
Hastaya bakmadılar yareliye gitmediler 
Dittiler etlerini tiftiğini ditmediler 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vâr iken meşverete milletin isti’dâdı 
Kime verdi bakınız devlet-i istibdâdı 
İşte tahkir ediyor makbere-i ecdâdı 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Bulunaydı seni bizler gibi üç dane seven 
Yüzüne bakmaya da kasd edemezdi düşmen 
Etini, beslediğin halk yedi, âh vaten 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vatanın cevher-i nâmûsunu biz mi satalım 
Ne revâ böyle cehâlet döşeğinde yatalım 
Hâlik’a karşı duracak kimseye taş mı atalım 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Doymadık gözlerimiz kan ile olsun dolsun 
Babalar ağlaya dursun analar saç yolsun 
Yüzümüz yerde sürünsün başımız taş olsun 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vatanın yâreledi sînesini düşman eli 
Girye-i mâtem imiş tâli’imiz tâ ezelî 
Kerbelâ’da dökülen hûn-ı şehîdân-ı Ali 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Vatan eyvâh hakir oldu perîşân oldu 
Düşman İstanbul’a girdi bu dahi şân oldu 
Memesinden dökülen süt yerine kan oldu 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Böyle ma’sûm ölenin kabri kılıçla açılır 
Kabrin üstündeki taştan bile kanlar saçılır 
Böyle kanlar saçılırken ne yürekle kaçılır 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Ey vatan, hasretini ıydi visâl eyle bize 
Bâri rü’yâda görün arz-ı cemâl eyle bize 
Sütünü, ni’metini gayrı helâl eyle bize 
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini 
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini…

Namık Kemal