Ali Baba

Kalktım gittim buralardan
Hadi uç dedi Ali Baba uçtum
Derelerden tepelerden geçtim
Bir yeşil boyalı pencere açtım
Yaldızlı aynayı indirdim duvardan

Kendimi gördüm aman ne cici
Konsolun süsü karpuzlu lambalar
Nakışlarında türlü kuşlar var
Türlü sesleriyle doldu odalar
Ayrı dalda her birinin sevinci

İpekler fışkırdı sandıklardan
Örme eldivenler para keseleri
Sırmalar eski zaman kadifeleri
Dururlar geçmiş günlerden beri
Açar açar bakar bir esmer oğlan.

Nahit Ulvi Akgün