Yolunda gençliğim sönse de, yine İçimde kız senin aşkın var, yeter. Baygınlık çöksün de kirpiklerine O kumral saçlarla beni sar yeter. Varlığın uçarken en şakrak çağa Dolaştım bakıştan, nurdan bir ağa; Beni öldürmeğe ve yaşatmağa O baygın gölgeli bakışlar yeter. Karşında hasretle gelsem dize de Anlatsam şu gönül ne felekzede; Bahar yollarında ikimize de Menekşe türbeli bir mezar yeter...