I
Maziyi yâda daldığım zaman,
Renkler belirir tâ uzaklardan:
Mavi, kırmızı, beyaz ve siyah;
-Her renk ayrı bir hâtıradır ah!-
Renkler renklere renkleri ekler,
Olurken için renklere mahşer.
II
Maziyi yâda daldığım zaman,
İçimde sanki sesten bir orman:
Koşan, haykıran, çırpınan sesler;
-Her ses ayrı bir hâtıra besler!-
Sesler seslere sesleri ekler,
Olurken içim seslere mahşer.
III
Maziyi yâda daldığım zaman,
Tüter içimde eshi buhurdan.
Gizliden gizli genzime dolar,
Kokular gibi hep hâtıralar;
Hâtıralarla aklımı çeler,
Eski bahçeler, eski bahçeler!
IV
Maziyi yâda daldığım zaman,
Nasıl olur da ölmem ki bazan,
Hafızam durur, kaybolur yollar;
Ve sonra birden içime dolar,
Daire gibi genişler sükût,
Der: “İçimde kal, hepsini unut!”
Cahit Sıtkı Tarancı