Alçıdan Heykel

Tanıştığım günden beri enginle 
Bir taşın üstünde hayale daldım. 
Bulacaksın koymuş gibi elinle, 
Ben nerde doğmuşsam o yerde kaldım. 

Kimi esti başucumdan yel gibi, 
Kimi sızdı bir toprağa sel gibi... 
Yalnız ben, alçıdan bir heykel gibi 
Sonsuzluğu dinlemekten tat aldım. 

Ses topladım, renk topladım derinden, 
Geniş his ve hayal bahçelerinden... 
Fakat artık en görünmez yerinden, 
Yaralanmış bir kap gibi boşaldım.

Faruk Nafîz Çamlıbel