Ruhumla başbaşa

Bir başka çare görmüyorum hiç ifakate
Ey ruhum iltica et ilâhî tabiate.

Ondan deva, şifa ara, ondan sükûn ara.
Göklerde serseri, mütelevvin bulutlara

Tevdi et ıztırabını, naklet melâlini..
Sabit düşüncelerle perişan hayâlini

Manzûmei nebata çevir, dikkat et ne var?
Bir ömre neş’e vermeğe kâfi bedialar.

Nisyan edip muhitini boşlukla ülfet et;
Kuşlarla arkadaşlık et, ormanla sohbet et.

Sahilde dinle hür denizin musikisini,
Bir musiki ki hep değişir, daima yeni.

Âvâre dalgalar seni şefkatle sallasın..
Yahut sen, ey çocuk, ki ezelden kanatlısın

Uç git dolaş, münevver ufuklarda serseri;
Oh iç batan güneşten akan penbe kevseri.

Mestol bütün zıya ile, füshatle, şir ile.
Bak hep bulutlu, sisli nazarlarla safile.

Bin yadın ah elemleri çöktükçe hissine
Hiç korkmadan sığın gecenin hisli göğsüne;

Herkesten üstün anlar o, âvâre şairi,
Anlar ne istiyor gece ondan müsafiri.

Nermin, siyah kanatları altında bir zaman
Dinlen, düşünme., hâtıralardan gıda alan

Derdin yavaş yavaş uyuşur, binişan olur.
Zulmette parlıyanlara dal; bir zaman olur

Boşlukta, mâverada uçarsın.... Bu âlemin
Fani alâikinden uzak, şöyle bir gezin,

Seyrinde sıyrılır seni tazyik eden bulut.
Sen cevherinle baş başasın şimdi... Oh unut

Meçhul o iptidayı, karanlık nihayeti,
Dünyada haşrolan sonu gelmez sefaleti.

Faik Ali Ozansoy